
Endüstri Mühendisi İsmail Cem İyitoğlu, geçiş sürecindeki riskleri ve sorumlulukları kamuoyuyla paylaştı.
PFOA Yasaklanıyor, Ancak Sahadaki Hazırlık Yeterli mi?
Perflorooktanoik Asit (PFOA), yıllarca yangın söndürme köpüklerinde kullanılan, ancak çevre ve insan sağlığına etkileri nedeniyle dünya genelinde yasaklanma sürecine giren kalıcı bir kimyasaldır. AFFF (Aqueous Film Forming Foam) gibi köpüklerde kullanılan bu madde, 2019 yılında Stockholm Sözleşmesi’ne kalıcı organik kirletici (POP) olarak dahil edilmiştir.
Avrupa Birliği, 2020 itibarıyla PFOA’nın üretimini ve kullanımını yasaklamıştır. Türkiye ise bu küresel karara uyum sağlayarak, 15 Nisan 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan karar ile bu maddeyi yasaklamış ve 4 Temmuz 2025’i son kullanım tarihi olarak belirlemiştir.
“Yasak Geldi Ama Uygulama Hâlâ Eksik”
Endüstri Mühendisi ve CFPA Europe Türkiye Büyükelçisi İsmail Cem İyitoğlu, yangın güvenliği sektöründe yürüttüğü uluslararası çalışmalarla tanınıyor. Konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Mevzuat atıldı, ancak geçiş süreci kağıt üzerinde kaldı,” diyerek, sahadaki hazırlık eksikliklerine dikkat çekti.
“PFOA’nın yasaklanması, çevre politikaları açısından ileri bir adım. Ancak teknik altyapı, kurumlar arası koordinasyon, bütçelendirme ve eğitim gibi temel alanlarda ciddi eksikler var. Sadece yönetmelik çıkarmakla sürdürülebilirlik sağlanmaz.”
Geçiş Süreci Detayları
Yürürlükteki düzenlemelere göre, 4 Temmuz 2025 tarihine kadar yalnızca belirli koşullarla PFOA içeren ürünlerin kullanımı mümkün:
- Eğitim ve test amaçlı kullanımı kesinlikle yasaktır.
- 1 Ocak 2023 itibarıyla sadece emisyonların tamamen kontrol altında tutulabildiği sistemlerde kullanıma izin verilmektedir.
- Stoklar, Çevre Kanunu’na ve ilgili bertaraf yönetmeliklerine uygun biçimde imha edilmelidir.
Bu yükümlülüklere uyulmaması durumunda firmalar;
- İdari para cezaları,
- Faaliyet durdurma kararları,
- Hukuki ve cezai sorumluluk,
- Uluslararası prestij kaybı gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalacaktır.
Marine3: Geleceğe Uyumlu Yangın Güvenliği
Bu dönüşüm sürecinde, Türkiye distribütörlüğünü İsmail Cem İyitoğlu’nun yürüttüğü Marine3, çevre dostu kimyasal içeriği ve yüksek performansıyla öne çıkıyor. Marine3, yalnızca PFOA değil; PFOS ve florlu bileşenler de içermeyen özel formülüyle çevresel toksisiteyi tamamen ortadan kaldırıyor.
Marine3’ün Öne Çıkan Özellikleri:
- A ve B sınıfı yangınlarda yüksek soğutma ve alev bastırma etkisi
- %80’e kadar daha az su kullanımı
- Uygulama sonrası yüzeyde 6 saate kadar etkili kalıcılık
- Yeniden alev alma riskini ortadan kaldıran yapı
- Mevcut sistemlerle uyumlu, kolay entegrasyon
- AB, Stockholm Sözleşmesi ve Türkiye yönetmelikleri ile tam uyum
“Bu yalnızca teknik bir çözüm değil; sektörel vicdanı temsil eden bir adımdır,” diyen İyitoğlu, Marine3’ün sadece bugünü değil, geleceği de güvence altına aldığını vurguluyor.
“Sürdürülebilirlik, Ertelenebilecek Bir Lüks Değil”
İsmail Cem İyitoğlu, açıklamalarını şu sözlerle tamamladı:
“Yangın güvenliği sistemlerinin çevresel sürdürülebilirlik ilkeleriyle uyumlu hale getirilmesi artık sadece bir yasal zorunluluk değil; aynı zamanda kamu sağlığı, doğal kaynakların korunması ve teknolojik sorumluluk açısından da kaçınılmaz bir görevdir. Türkiye’nin bu dönüşümü kararlılıkla yürütmesi, sektörü hem ulusal hem uluslararası düzeyde daha güçlü ve itibarlı bir konuma taşıyacaktır.”
Kaynak: Timetürk
Bir yanıt bırakın